TUI'nin ayrımcı tavrı tepki topladı !
Malta bayraklı kruvaziyer 'Mein Schiff 5' bugün 2 bin 545 yolcusuyla Bodrum'a yanaştı. 295 metrelik dev gemi Bodrum Cruise Port iskelesine bağlanırken, yolcular şehir merkezinde kısa bir gezinti yaptı. Ancak gemide yapılan özel bir etkinlik, yerel kamuoyunda tepki topladı.
Gemide düzenlenen toplantıda TUI Üst Yöneticisi Sebastian Ebel, Türkiye’deki yatırımlarını ve projelerini anlattı. Ne var ki, bu buluşmada “basın” ifadesi kullanıldı ancak hangi basının gemiye alındığı sorusu yanıtsız kaldı. Yerel basın mı, ulusal basın mı? Yoksa sadece seçilmiş bir grup mu? TUI’nin bu ayrımcı yaklaşımı, “müşterilerinize de böyle mi davranıyorsunuz?” sorusunu gündeme getirdi. Basını ulusal ve yerel diye ayıran zihniyetin, turistlere de benzer bir ayrım yapıp yapmadığı sorgulanıyor.
Bodrum’daki esnafın ise bu tür organizasyonlardan dışlandığı açık. Çünkü kentin sokaklarına inen kruvaziyer turistlerinin, bağımsızca alışveriş yapmaları engelleniyor. Gemideki yolcular çoğunlukla anlaşmalı restoranlara götürülüyor, belirli dükkânlara yönlendiriliyor. Oysa Bodrum’un çarşısında ayakta kalmaya çalışan küçük esnaf, her geçen gün artan maliyetlerle mücadele ediyor. Bu tabloda, dev kruvaziyerlerin “sınırlı ticaret” modeli Bodrum’un yerel ekonomisini zorluyor.
TUI yöneticileri Türkiye’ye övgüler yağdırırken, Bodrum’da yaşanan gerçek tablo göz ardı ediliyor. Şirketin kendi çıkarına uygun şekilde seçilmiş noktaları parlatması, “adalet” sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor. Eğer Bodrum’a turist geliyorsa, bundan tüm esnafın yararlanması gerekir. Kruvaziyer yolcuları, şehrin kültürünü, zanaatkârlarını, yerel işletmelerini deneyimlemek için buraya gelirken neden sadece anlaşmalı yerlere kısıtlanıyor?
Yerel basını yok sayarak basın özgürlüğünü hiçe sayan, esnafı dışarıda bırakarak ekonomiyi tek taraflı şekillendiren bu yaklaşım, Bodrum’da haklı tepkilere yol açıyor.
Bakmadan Geçme
