TES-İŞ Genel Başkanı Kabaloğlu: 'Biz zeytini de koruyacağız, madeni de koruyacağız, istihdamı da geliştireceğiz'

TES-İŞ Genel Başkanı İrfan Kabaloğlu, sendika binasında maden yasasına ilişkin basın açıklaması düzenledi. Muğla'nın Milas ve Yatağan ilçelerinden gelen işçilerin de katıldığı toplantıda, zeytin ağaçlarının korunarak madenlerin çıkarılabileceği vurgulandı. Kabaloğlu, ülkedeki yeraltı zenginliklerini çıkaramadıklarını belirterek, "Bugün burada Yatağan'dan, Kemerköy'den, Yeniköy'den toplanıp gelen enerji işçileri var, santral işçileri var, maden işçileri var. Buraya gelmelerinin nedeni bir buçuk yıldır maalesef ülkedeki yeraltı zenginliklerimizin çıkmaması için türlü bahanelerle önümüze engel koyan gruplar var. Burada çalışan arkadaşlarımızı düşünmüyorlar. Yaklaşık 5 bine yakın arkadaşımız orada çalışıyorlar, emek veriyorlar, enerji üretiyorlar hem kömürde hem madende. Bu insanların geleceği, bunlar iş nerede bulacaklar, nerede çalışacaklar böyle bir dertleri yok" diye konuştu.

"Ülkenin milli enerjiye ihtiyacı var"
Türkiye'nin dış kaynaklı ürünlerle enerji ürettiğini söyleyen Kabaloğlu, "Ülkenin milli enerjiye ihtiyacı var. Özellikle ülkemizin yüzde 70'e yakını maalesef dış kaynaklı gelirlerle, dış kaynaklı unsurlarla enerji üretiyor. Bu milli enerji açısından hem önemli hem de o bölgenin, o santrallerin çalışması açısından da enerji stratejisi açısından da çok önemli" dedi.

"Biz kendi kömürümüzü çıkaracağız"
Ülkenin stratejik enerjisinin kömür olduğunu vurgulayan Kabaloğlu, "Bizde kömür var, kömür madeni var. Biz eğer kendi kömürümüzü kullanmazsak, ülkemizdeki baz yükü santrallerini devreden çıkarırsak İspanya ile Portekiz'in yaşadığı enerji sıkıntılarını bizim de yaşamamamız mümkün değil. Biz de yaşarız bunları. O yüzden biz kendi kömürümüzü çıkaracağız" diye konuştu.

"Burada 5 bine yakın arkadaşımızın geleceğini kimsenin karartmasına müsaade etmeyeceğiz"
Madenleri çıkarmak için doğanın zarar görmemesine önem verdiklerine dikkati çeken Kabaloğlu, şunları kaydetti:
"Hepimiz biliyoruz zeytinler taşınabiliyor. Bunu oranın köylüleri de anlatıyor. Ama ısrarla zeytinler taşınmaz diye ortaya çıkıp, bu santrallerin kapanması için elinden geleni yapmaya çalışan gruplara sesleniyorum. Biz ülkemizi seviyoruz. Biz ülkemizin milli değerlerine sahip çıkıyoruz. Biz üretiyoruz. Önümüzde bir yasa var. Bu yasayı yaparken yarın doğayı tahrip ederler, şunu yapmazlar, bunu yapmazlar diyenlere de şunu söylüyorum. Biz bölgemizde çıkan zeytin ağaçlarının, diğer ağaçların yerine daha güzel sosyal alanlar ve yeşillendirme yapıldığını bilmelerini istiyorum. O yüzden biz sendika olarak çevreye karşı duyarlılığımızı her alanda gösteriyoruz. Ama biz bir emek örgütüyüz. Burada 5 bine yakın arkadaşımızın geleceğini kimsenin karartmasına müsaade etmeyeceğiz. Bunu bir kere bilmelerini istiyorum. Eğer biz çevre tahrip olacak diye yeraltı zenginliklerimizi çıkartmazsak, o zaman biz sürekli dışa bağımlı oluruz. Bunu bilmelerini istiyorum. Biz çevreyi de koruyacağız, zeytini de koruyacağız, madeni de koruyacağız, istihdamı da geliştireceğiz."