Otelcilerden yeni harç taslağına sert tepki

Turizm işletme belgelerine yıllık harç getirilmesini öngören taslak, turizm sektöründe büyük rahatsızlık yarattı.

Turizm işletme belgelerine yıllık harç getirilmesini öngören yeni kanun taslağı, otelciler arasında büyük tepkiyle karşılandı. Yöneticileri Derneği Başkanı, taslağın hem sert üslubu hem de ek mali yük getiren yapısıyla sektörü zorlayacağını vurguladı. 

Sabahattin Duman  Bodrum Profesyonel Otel Yöneticieri Derneği Başkanı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Biz otelcilerin son günlerde tartıştığı sıkıntı, Turizm işletme belgelerine yıllık harç getirilmesini öngören kanun taslağından bahsediyorum. Taslağı incelediğinizde ilk göze çarpan şey; dilin olağanüstü sert, yaklaşımın aşırı katı ve metnin adeta “talimat” şeklinde yazılmış olması çok açık şekilde fark ediliyor.
Bir düzenlemenin içeriği tartışılabilir, geliştirilebilir. Ama üslubu, yaklaşımı ve mesajı çoğu zaman içeriğin önüne geçer. Bu taslak da tam olarak bunu yapıyor:
Sektörle konuşmayan, sahaya inmeyen, fazlasıyla resmî ve fazla kesin bir ton…
Zaten yüklü bir sektöre yeni yük bindirmek
Turizm sektörü, özellikle son yıllarda art arda gelen maliyet artışlarıyla karşı karşıya.
Bunların bazılarını hepimiz biliyoruz:
Yeni devreye giren %2 Konaklama Vergisi,
Enerji ve personel maliyetlerinin dönemsel yükselişi,
Kur hareketliliğinin yarattığı baskı,
Kısa sezonda telafi edilemeyen sabit giderler…
Bu koşullar altında işletmelerin dayanıklılığı zaten sınırlı.
Şimdi bunun üzerine yıllık bir harç eklemek, üstelik yüksek tutarlarla ve esneklik tanımayan kurallarla yapmak, sahadaki ekonomik tabloyla örtüşmüyor.
Daha da önemlisi:
Turizm işletme belgesi zaten alınırken harçlar ödeniyor.
Belgeyi yıllık mali yüke dönüştürmek, bu sistemin mantığıyla çelişiyor.
Pandemi döneminde geçici olan uygulamaların kalıcıya dönüşmesi
Pandemi döneminde turizm sektörünün güvenliği için zorunlu hâle getirilen Güvenli Turizm Sertifikası bugün “Sürdürülebilir Turizm Sertifikası” adıyla kalıcı bir masraf kalemi haline geldi.
Denetimler, belgelendirme süreçleri ve danışmanlık hizmetleri…
Hepsi işletmecinin kasasından düzenli olarak çıkan önemli tutarlar.
Sırf bu kalem bile işletmelerin mali yapısını zorlayacak düzeydeyken, şimdi yeni bir yıllık harç önerisinin gelmesi, doğal olarak sektörde ciddi bir hassasiyet yaratıyor.
Otelcinin cebine dokunan kalemler her yıl çoğalıyor
Bugün turizm sektörünün neredeyse her alanında bir mali yük var:
Telif hakları ve müzik lisans ücretleri,
Sertifika zorunlulukları,
Çevre, atık, ruhsat ve çeşitli bakanlık harçları,
Denetim ve belgelendirme giderleri…
Hepsini topladığınızda, otelcinin kazancının önemli bir bölümü dışarıya akıyor.
Yeni taslağın yarattığı rahatsızlık da tam burada ortaya çıkıyor:
Sektör artık dayanma sınırına yaklaşmış durumda.
Duruşumuz net: Bu taslaktaki şartlar bize diz çöktürür
Eleştirdiğimiz şey, düzenleme fikrinin kendisi değil; yöntemi, sertliği ve zamanlamasıdır.
Sektöre yeni bir yıllık harç yükü getirmek, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için doğrudan risk anlamına geliyor.
Bu nedenle:
Bu taslağın mevcut haliyle kabul edilmesi mümkün değildir.
Geri çekilmesi veya tamamen yeniden ele alınması gerekir.
Amacımız çatışma yaratmak değil; turizmin sağlıklı bir zeminde ilerlemesini sağlamak.
Gerçekten diyalogla hazırlanmış bir metin olsa sektör bunu en doğru şekilde değerlendirecek güç ve olgunluktadır.
Bir sürü otel Personel Lojmanı veya Rezidans oldu
Ama bu taslak, diliyle ve getirdiği yükle maalesef sektörün gerçeklerine kapalı bir çerçeve çiziyor. Zatn dibe vuran karlılılar ve zarına sezonlar nedeniyle otelini yenileyemez hale geldi otelciler. Bölgemzde bir yangına dayanıklı kapı taktıramayan bir sürü otel otel personel lomanı olarak kullanılıyor. Bir kısmı da müteahhitlerin cazip teklifine dayanayıp otelini yıkıp rezidans yapıyor.
Daha adil, daha dengeli, daha sahici bir yaklaşım mümkün
Türkiye turizminin büyümesi için sektörün yükünün azaltılması, desteklerin artırılması ve düzenlemelerin sektörle birlikte hazırlanması gerekir.
Kaşları çatık metinlerle parmak sallar gibi sektöre yönetilmemeli. Sert talimatlarla sürdürülebilirlik sağlanmaz.
Turizm, diyalogla, sahayı dinleyerek, işletmecinin yükünü bilerek gelişir. Sektörün bugünkü tepkisi de bir karşı duruş değil;
bir uyarı, bir hatırlatma ve bir sorumluluk çağrısıdır.
Çünkü turizm; Türkiye’nin nefes borusu, cari açığın en doğal dengeleyicisi ve Merkez Bankası’nın döviz akışını besleyen en istikrarlı damardır.
Bu nefes borusunu daraltmayın; otelciler nefes almalı ki bu ülkeye döviz kazandırmaya devam edebilsin. Aksi hâlde elinizde yalnızca betonlaşmış rezidanslar kalır, turizm gelirinden eser kalmaz.

Bodrum Sıcak Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme