Cennet mi, çile mi ?
Bodrum'un Cennet Koyu, lüks yatların işgali altında!
Sahile çekilen halatlar, halkın denize girmesini imkânsız hale getirdi. Kıyı Yasası’na rağmen bu cennet parçası, parası olanın “özel plajı” gibi kullanılıyor. Bodrum'un göz bebeği, maviyle yeşilin birbirine sarıldığı o eşsiz yer… Adı “Cennet Koyu”. Ama gelin görün ki, bugün bu ismi anarken dudaklarımızda buruk bir tebessüm, yüreğimizde ise öfke var.
Günlerdir ihbar hattımıza yağan görüntüler, bu ülkenin kıyılarını koruyamadığının acı bir belgesi gibi. Bir zamanlar her vatandaşın özgürce yüzdüğü, tek bir çakıl taşına bile kıyamadığı o koy, artık lüks yatların gölgesinde boğuluyor. Koca koca tekneler, gelip sahildeki kayalıklara halatlarını çekmiş. Halatlar deniz üzerinde örümcek ağı gibi gerilmiş; öyle ki karadan gelen bir vatandaş denize adımını atamıyor. Kıyı Yasası ne diyor? “Kıyılar, halkındır.” Peki burası kimin? Sorunun cevabı belli: Parası ve gücü olanın.
Bu topraklarda yaşayan her yurttaş, denizin tuzunu eşit solumalı. Ama görünen o ki, Cennet Koyu’nda oksijen bile VIP statüsünde… Birkaç günlüğüne gelen mega yatların şımarıklığı uğruna, yerel halkın ve tatilcilerin hakkı gasp ediliyor. Ve biz hâlâ yetkililerden “Gereken yapılacaktır” cümlesinin ötesine geçmeyen açıklamalar dinliyoruz.
Cennet Koyu, şatafatlı sofraların arka fonu, Instagram pozlarının sahnesi değildir. Burası, çocukların yüzdüğü, balıkların yaşadığı, herkesin nefes aldığı bir doğa harikasıdır. Bugün ses çıkarmazsak, yarın “Cennet” kelimesini yalnızca anılarda hatırlayacağız. Yetkililer, artık harekete geçin. Çünkü burası hâlâ halkın — hâlâ bizim.
Bakmadan Geçme





