• Haberler
  • Genel
  • Cennet Koyu'ndaki yapılaşmaya deniz bilimcisinden sert uyarı

Cennet Koyu'ndaki yapılaşmaya deniz bilimcisinden sert uyarı

Deniz bilimci Mert Gökalp, Cennet Koyu'ndaki dolgu ve dalgakıran çalışmalarının Posidonia çayırlarını yok ettiğini belirterek 'Ekosistem çöküyor' uyarısında bulundu.

Türkiye Deniz Canlıları ve Deniz Yaşam Alanı Danışmanı, Magma Dergisi fotoğrafçısı, film yapımcısı ve bilim insanı Mert Gökalp, Bodrum Cennet Koyu’nda sürdürülen dolgu ve dalgakıran çalışmalarına ilişkin sert bir uyarıda bulundu. Gökalp, bölgede yapılan müdahalelerin Bern ve Barselona Sözleşmeleri kapsamında Türkiye’nin üstlendiği taahhütlerle çeliştiğini belirterek, oluşan deniz çayırı tahribatının geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurduğunu söyledi.

 

Cennet Koyu'ndaki yapılaşmaya deniz bilimcisinden sert uyarı

Gökalp, drone ile çekilmiş görüntüleri ve detayları sosyal medya hesabından paylaşarak “Son analizlerimizi içeren rapor biyografide” notunu düştü. Paylaşım kısa sürede çok sayıda kişi tarafından yorumlanarak geniş bir tepki dalgası oluşturdu. Cennet Koyu’nun, Akdeniz’in en kritik ekosistemlerinden biri olan Posidonia oceanica (deniz çayırları) için yaşamsal bir alan olduğunu vurgulayan Gökalp, dolgu ve dalgakıran faaliyetlerinin bu çayırları doğrudan tehdit ettiğini belirtti.


Cennet Koyu'ndaki yapılaşmaya deniz bilimcisinden sert uyarı

Gökalp’e göre yapılan müdahaleler:

   Çayırların güneş ışığı almasını engelliyor,

  • Tonlarca dolgu ile büyük ölçekli habitat kaybı yaratıyor,
  • Bir kez yok olan deniz çayırlarının yüzyıllarca geri gelememesine neden oluyor.
  • Bu tahribatın balık üreme yataklarını yok edeceği, su kalitesini düşüreceği, müsilaj benzeri oluşumların ortaya çıkmasına zemin hazırlayacağı ve karmaşık ekosistemin çökmesine yol açacağı uyarısında bulundu.
    Gökalp, dalgakıran inşaatının Cennet Koyu’nun doğal akıntı ve su sirkülasyonunu tamamen değiştirdiğini söyleyerek şu risklere dikkat çekti:
    Cennet Koyu'ndaki yapılaşmaya deniz bilimcisinden sert uyarı
  • Su sirkülasyonu zayıflıyor,
  • Yarı kapalı koy yapısı nedeniyle kokuşma ve oksijen azalması yaşanıyor,
  • Akıntı kesildiğinde deniz kendi kendini temizleyemiyor.
    Bu durumun zamanla plankton patlamaları, kötü koku, atık kaynaklı yüzey yağlanması ve bulanıklaşma gibi sorunlara yol açacağını ifade etti. 

Gökalp, yapılan dolgu ve dalgakıran uygulamalarının kıyının doğal dalga emme kapasitesini bozduğunu, bunun da kumsal erozyonunu artırdığını söyledi. Bu tür mühendislik yapılarının doğal kıyıyı bozarak sürekli yeni müdahaleleri zorunlu kılan bir döngü yarattığını aktardı.

Cennet Koyu’nun birçok tür için kritik bir üreme ve barınma alanı olduğunu hatırlatan Gökalp, risk altında olan türleri şöyle sıraladı:

  • Akdeniz foku,
  • Balık yavruları,
  • Deniz çayırlarına bağımlı yengeç, kabuklu, denizatı, salyangoz türleri,
  • Fitoplankton–zooplankton zinciri.

Dolgu ve dalgakıran çalışmalarının bu türlerin yaşam alanlarını yok ettiğini, yırtıcı türlerin besin kaynaklarını azalttığını ifade etti.
Gökalp, Cennet Koyu’nun taş, kaya, çam ormanı ve turkuaz denizin birleşimiyle oluşan doğal peyzaj bütünlüğünün, kıyıya yapılan beton yapılarla geri dönüşü olmayan şekilde bozulduğunu vurguladı. Bu tür projelerin bölgenin turizm değerini düşürdüğünü ve koyun “kamusal doğal miras” niteliğini ortadan kaldırdığını söyledi.


 

Bodrum Sıcak Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme