Cennet koy işgaline sert tepki !
Türkbükü Adaboğazı ve Gölköy Cennet Koy'da, Bodrum Yurttaş İnisiyatifi tarafından dikkat çekici bir eylem gerçekleştirildi. Bir günlük tur teknesi ile bölgeye giden grup, koyları uzun süredir kapatan lüks yatlara karşı basın açıklaması yaptı.
İnisiyatif üyeleri, yatların hem kıyıdan vatandaşların denize ulaşım hakkını engellediğini hem de çevreye ciddi zarar verdiğini öne sürdü. Lüks teknelerin, kıyıları “özel mülk” gibi kullanarak kamusal alanı işgal ettiğini savunan yurttaşlar, duruma tepki gösterdi.
“Burada Misafir Değil, İşgalcisiniz”
Basın açıklamasını yapan Ayhan Karahan, lüks yatların demirli bulunduğu koylara hitaben sert ifadeler kullandı:
“Adaboğazı’nda ve Cennet Koy’da aylarca kalıyorsunuz. Bu bir ‘demir atma’ değildir, bu işgaldir. Burada misafir değilsiniz, burada açıkça işgalcisiniz. Yüzen rezidanslarınız var diye bu koyların sahibi değilsiniz.”
Karahan, sessizliklerinin yanlış anlaşılmaması gerektiğini belirterek şu ifadeleri ekledi:
“Eğer bugüne kadar sabrettiysek, bu kabullendiğimiz anlamına gelmez. Bu koylar kimsenin babasının çiftliği değildir. Kimsenin geçemeyeceği şekilde demir atma dönemi kapandı. Bu iş artık bitti.”
Açıklamanın yapıldığı sırada bazı yatların hızlı bir şekilde koydan uzaklaşmaya çalışması dikkat çekti. Kıyıda bulunan vatandaşlar ise eylemcilere alkış ve tezahüratlarla destek verdi.
Hukuka Aykırılık İddiaları
Karahan konuşmasında çeşitli mevzuat hükümlerine atıfta bulunarak işgalin yasaya aykırı olduğunu dile getirdi.
• Limanlar Yönetmeliği’ne göre (Madde 22), yüzme alanlarına gemi ve deniz araçlarının girmesi yasaktır.
• Aynı yönetmeliğe göre (Madde 22, Fıkra 20), koylarda demirleme süresi en fazla 15 gündür. Bu süre ancak liman başkanlığının izniyle 15 gün daha uzatılabilir.
• Ayrıca (Madde 21, Fıkra 5), kıyı tesisi izni bulunmayan alanlarda gemi ve deniz araçlarının bağlanması açıkça yasaktır.
• Türk Ceza Kanunu’nda (Madde 154) başkasına ait taşınmazı veya kamusal alanı işgal eden kişilere hapis ve para cezası öngörülmektedir.
• Çevreye zarar veren eylemler ise (TCK Madde 181) kapsamında çevreyi kasten kirletme suçu teşkil etmektedir.
Bunlara ek olarak, Sahil Güvenlik Komutanlığı Yönetmeliği (Madde 17 ve Madde 30) sahil güvenliğin, vatandaşların haklarını güvence altına almak ve çevreyi korumakla görevli olduğunu açıkça düzenlemektedir.
“Bu Bir İnsan Hakkı Meselesi”
Karahan, yalnızca mevzuat ihlallerine değil, yaşanan sorunun toplumsal boyutuna da dikkat çekti.
“Bir koydan yararlanmak için ultra lüks bir motoryat sahibi olmak mı gerekiyor? Karadan kuşat, denizden çevir, bu yaşam alanını daraltmaktır. Bu en temelde bir insan hakkı meselesidir. Doğanın da hakkı var; ağzı dili yok diye sahipsiz sanılmasın.”
Denize Girip Çöp Topladı
Basın açıklamasının ardından Karahan, bulunduğu tekneden denize girerek kıyıya yüzdü. Burada motoryatların bıraktığı düşünülen halatlar, plastikler ve çeşitli atıkları toplayarak yeniden tekneye taşıdı. Topladığı çöpleri gösteren Karahan, “Bunların sorumlusu kim? Yerli halk mı attı bunları? Liman Başkanlığı’ndan açıklama bekliyoruz. Burada kapsamlı bir inceleme yapılmalı” ifadelerini kullandı.
Vatandaşlardan Destek
Kıyıda bulunan bazı vatandaşlar da inisiyatife destek vererek alkış tuttu. Kimi yurttaşlar ise koyların yaz boyunca kapatılmasına tepki gösterdiklerini, ancak bireysel olarak seslerini duyuramadıklarını belirtti.
Bodrum Yurttaş İnisiyatifi’nin protestosu, lüks yatların kıyı işgallerine karşı bölgede büyüyen rahatsızlığı bir kez daha gündeme taşımış oldu. İnisiyatif, hem hukuki hem de ekolojik gerekçelerle yetkilileri göreve çağırırken, kamuoyuna da “kıyıların sahipsiz olmadığı” mesajını verdi.
