Bodrum'da Turizm Sessiz Çöküşte!
35-40 yıllık işletme sahipleri sezonu 'en kötü yaz' olarak tanımlarken, 'Turist var ama harcamıyor, sokaklar dolu ama kasalar boş' diyerek sektörün iç yüzünü ortaya koyuyor. Sabit döviz kuru, yüksek maliyetler ve yerli turist ağırlıklı hareketlilik sezonu kurtarmaya yetmiyor.
Türkiye’nin en gözde turizm destinasyonlarından biri olan Bodrum’da sezon ortasına gelinmesine rağmen esnafın yüzü gülmüyor. Gündeme yansıyan “turizm hareketliliği” algısının aksine, sahada durum oldukça farklı. İşletmeciler, otelciler, pastane sahipleri, hediyelik eşya satıcıları ve yat turizmi temsilcileriyle yapılan birebir görüşmeler, Bodrum’da bu sezonun derin bir ekonomik daralmayla geçtiğini ortaya koyuyor.
⸻
Ömer Faruk Dengiz (BODER Başkanı): “Sorun Bodrum’un değil, ülkenin”
Bodrum Otelciler Derneği Başkanı Ömer Faruk Dengiz, sezonla ilgili resmi verilere dayanan bir değerlendirme sunarken, sorunun Bodrum’dan çok Türkiye genelindeki ekonomik politikalarla ilişkili olduğunu vurguluyor:
“Doluluk oranlarımız açık kaynaklara göre %80’e yakın, ama bu tüm bölgelerde eşit değil. Gelen turist tüm yarımadaya yayılmış durumda, yani sadece merkezde değil. Ancak üst segment otellerde de alt segment işletmelerde de ara boşluklar oluyor. Bu sadece Bodrum’un değil, tüm Türkiye’nin döviz kuru politikasından kaynaklanan bir sorunu. Yabancı turist Türkiye’ye geliyor ama harcama yapamıyor çünkü döviz kuru sabit. Gelen misafirlerimizden geri bildirimler alıyoruz; çoğu Türkiye’nin pahalılığından şikayetçi. Gümüşlük, Bitez, Gümbet gibi bölgelerde hareket var ama her otelci mutlu değil. Bütçe dostu işletmeler bir nebze rahatlayabilir. Ağustos’un da Temmuz gibi geçmesini bekliyoruz ama büyük bir sıçrama beklemiyoruz. Sorun sistemsel. Kaliteli turist çekemiyoruz çünkü fiyat-performans dengemiz bozuldu.”
Yunus Arslanparçası (Tekstil İşletmecisi): “Sokaklar dolu ama dükkânlar boş”
Bodrum’un çarşı bölgesinde 35 yıldır esnaflık yapan Yunus Arslanparçası, sezonun başından bu yana beklediği hareketliliği göremediğini belirtiyor:
“Bir turizm hareketliliği konuşuluyor ama bizim işimize yansıyan hiçbir şey yok. Geçen sezonlara göre %30 ila %40 oranında düşüş var. Gelen geçen oluyor ama alışveriş yok. İnsanlar sadece bakıyor. Esnaf kendi arasında da durumu konuşuyor; konu hep aynı: İşler kötü.”
Bu sözler, Bodrum esnafının genel ruh halini de özetliyor: Sokağın kalabalığı bir yanılgı yaratıyor ama gerçek, kasada yazan rakamlarla yüzleşildiğinde ortaya çıkıyor.
Recep Arıcı (Yunuslar Karadeniz Pastanesi İşletmecisi): “Bu fiyatlarla aile tatili hayal”
1982’den beri Bodrum’da esnaflık yapan Recep Arıcı, ekonominin genel çöküşünü vurguluyor:
“Sezon kötü başladı, son bir haftada azıcık hareket var. Ama ailelerin alım gücü kalmadı. Medyada sürekli Yunan adalarının reklamı yapılıyor. Kaliteli turist gidiyor. Türkiye pahalı algısını sadece Bodrum’a yüklemek büyük haksızlık. Bu kriz ülke çapında. Önümüzde 45 gün var. Bu süre içinde esnafın kira, maaş, vergi, sigorta ödemesi gerekiyor. Bu tempoyla nasıl olacak bilmiyoruz.”
Serkan Cantimur (Deri Ürünleri Satıcısı): “20 yıldır böyle durgunluk görmedim”
Deri mamulleri alanında 20 yıldır hem Bodrum hem İstanbul’da faaliyet gösteren Serkan Bey, turizmdeki bu sezonu “alışılmadık” olarak nitelendiriyor:
“Temmuz ortasındayız, daha önce bu tarihlerde iş yetiştiremezdik. Şimdi vitrinlere bakan var ama alışveriş yapan yok. Yıllardır bu işi yapıyorum, bu kadar durgun bir sezon hatırlamıyorum. Esnafla bir araya gelince herkes aynı şikayette bulunuyor. Her sektörde hizmet veren dostlarımız da aynı durumda.”
Dinçer Özkeskin (Palmiye Restorant İşletmecisi): “En kötü sezonu yaşıyoruz”
Bodrum merkezde bulunan Palmiye Restorantının 40 yıllık işletmecisi Dinçer Özkeskin, sözlerine oldukça karamsar bir tablo çizerek başlıyor:
“15 yıl restoran, 25 yıl pastane olmak üzere burayı 40 yıldır işletiyorum. Böyle bir düşüş görmedim. Bu sezon tüm sezonların en kötüsü. Temmuz ayı bizim için çok kötü başladı. Acenteler çok az turist getiriyor. Bunun en büyük nedeni dövizin yerinde sayması. Gelen turist alışveriş yapamıyor, biz hizmet veriyoruz ama karşılığı yok.”
Özkeskin’in yorumu, yabancı turistin Bodrum’a olan ilgisinin azaldığına dair güçlü bir gösterge.
Barbaros Cem (The Garden Restorant İşletmecisi): “Pahalılık turist kalitesini düşürdü”
Cumhuriyet Caddesi üzerinde 35 yıldır hem hediyelik eşya hem restoran işletmeciliği yapan Barbaros Cem de durumun ciddiyetine dikkat çekiyor:
“Sokakta bir hareket var ama bu işlere yansımıyor. Genel bir pahalılık sorunu var ve bu sadece Bodrum’a özgü değil, tüm Türkiye genelinde yaşanıyor. Bu da hem turistin kalitesini hem de sayısını düşürüyor. Harcama yapan müşteri artık çok az.”
Hüseyin Cem Köylü (Toloman Otel İşletmecisi): “Sezon geç başladı ama başladı”
Toloman Hotel’in ikinci kuşak işletmecisi Hüseyin Cem Köylü ise sezonun geç başladığını ama son günlerde bir kıpırdanma yaşandığını belirtiyor:
“Bir anda trafik kitlendi, yerli turist ağırlıklı bir yoğunluk var. Otelci arkadaşlarımla konuşuyorum, %80-90 doluluk oranına ulaşanlar var. Ama bu geçici olabilir. Pandemiden sonra Bodrum’da sezon Temmuz ortasında başlıyor. Mayıs ve Haziran çok zayıf geçti. Şimdi hareketlilik var ama sürdürülebilir mi, belli değil.”
Kemal Özsarsılmaz (Datça-Bodrum Feribotu İşletmecisi): “Her sezon bir öncekini aratıyor”
Turizm taşımacılığı yapan Kemal Özsarsılmaz, kendi sektöründe yaşanan durgunluğun altını çiziyor:
“Her sezon ‘gelecek sezon daha iyi olacak’ diyoruz ama hep daha kötüye gidiyor. Bu sene de Temmuz’un ilk haftasına kadar yaprak kımıldamadı. Şimdi biraz hareket var ama o da yerli turistten. Feribotlarımızda kısmi artış oldu ama beklentileri karşılamıyor. 15-20 yıl önce Nisan-Mayıs’ta sezon başlardı, şimdi Temmuz-Ağustos ile sınırlı kaldı.”
Erol Erdoğan (Denizcilik Sektörü): “Liman dolu ama tekneler bağlı bekliyor”
1978’den bu yana yat turizminde olan Erol Erdoğan, durumu sert sözlerle eleştiriyor:
“Şu anda liman dolu ama tekneler müşteriyle denizde olması gerekirken bağlı duruyor. Zirve dönemindeyiz ama iş yok. Sektörde patlama var diyenler gelsin de limana baksın. Biz 15 Haziran – 15 Ağustos arası yoğun oluruz ama bu sene tam tersi. %80 oranında iş düşüşü var. Her sene daha kötüye gidiyoruz.”
Doğan Güneri (Yatçılık Sektörü): “Bu sezon kötü olacağı belliydi”
1986’dan bu yana sektörde olan Doğan Güneri, olumsuzluğu aylar öncesinden öngördüklerini söylüyor:
“Normalde Noel döneminde rezervasyonlar yapılırdı. Bu sene hiçbiri olmadı. Ekonomik kriz, savaşlar, politik gelişmeler bizi doğrudan etkiliyor. Bizim sektör çok hassas. Beklentimiz yoktu ama bu kadar kötü geçeceğini de tahmin etmiyorduk.”
Emre Aydınlıoğlu (Royal Asarlık Beach Hotel) : “Bu hareketlilik sezonu kurtarmaz”
1994’ten beri ailesiyle birlikte otelcilik sektöründe yer alan Emre Aydınlıoğlu, mevcut durumu umut verici bulmadığını belirtiyor:
“Mayıs ve Haziran zaten zayıftı. Temmuz başında da iş yoktu. Şimdi 15 Temmuz tatiliyle bir yoğunluk var ama bu geçici. Sezonu kurtarmaz. Diğer otelcilerle bir araya geliyoruz, kimsenin yüzü gülmüyor. Turizmde genel bir kırılma var. Türkiye pahalı bir ülke algısı oluştu. Bu, yabancı turistin gelişini azaltıyor. Son dakika rezervasyonlarıyla günü kurtarıyoruz ama uzun vadede sektör yorgun.”
Deniz Atabek (Sur Sandalet): “Turist var ama harcama yok”
1965’ten beri hizmet veren bir aile işletmesini sürdüren Deniz Atabek, iki yıllık tecrübesiyle bile sezonun kötü gittiğini fark ettiğini söylüyor:
“Hareketlilik var ama işler yok. Turist geliyor ama alışveriş yapmıyor. Sabit müşterisi olan birkaç işletme dışında herkes zor durumda. Bizim işler geçen seneye göre çok daha düşük. Fiyatlar turistin gözünde pahalı. Sadece bakıyorlar, almıyorlar.”
İnan Özcan (Otantik Ocakbaşı İşletmecisi): “Gündeme yansıyan hareketlilik bize yansımıyor”
1999’dan bu yana Bodrum’da restoran işletmeciliği yapan İnan Özcan, birkaç gündür yaşanan canlanmanın tatmin edici olmadığını belirtiyor:
“28 Haziran gibi başlaması gereken yoğunluk, ancak Temmuz ortasında hissedildi. Gündemde ciddi bir turizm yoğunluğu varmış gibi gösteriliyor ama biz işletmeciler olarak bunu göremiyoruz. Giderlerimiz çok arttı. Sadece üç ayda tüm masraflarımızı çıkarmamız gerekiyor. Bu şartlarda sezonu kurtarmak mümkün değil.”
Turizmde “sokakta kalabalık” olması, “kasada hareket” anlamına gelmiyor. Bu sezon Bodrum’da yaşanan durum da tam olarak bu. Görüştüğümüz esnafların tamamı, farklı sektörlerden olsalar da ortak bir noktada birleşiyor: Yüksek enflasyon, sabit döviz kuru, düşen alım gücü ve artan maliyetler, turizmi yerle bir etmiş durumda.