Beton değil tohum atmaya geldik

Bodrum'da çevre ve ekoloji örgütleri, Rezerv Yapı Alanı ilan edilen ve konut yapılması planlanan bölgeye karşı sert bir açıklama yaparak, 'Beton değil tohum atmaya geldik' mesajı verdi. Açıklamada, Bodrum'un her geçen gün artan betonlaşma baskısı altında olduğu vurgulanarak, doğal alanların korunması çağrısında bulunuldu.

Açıklamaya konu olan alanın, 1/100.000’lik çevre düzeni planlarında “Önemli Doğa Alanı” ve tarla vasfında olduğu, imara kapalı olmasına rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından Rezerv Yapı Alanı ilan edildiği belirtildi. Söz konusu bölgede 1.067 kişilik konut yapılmasının planlandığı ifade edildi.

Yetkililer tarafından, Bodrum’un 2025 yılı nüfusunun 342 bin olacağının öngörüldüğü, 2024 TÜİK verilerine göre ise nüfusun 203 bin olduğu ve bu projenin nüfusu etkilemeyeceği yönünde değerlendirme yapıldığı hatırlatıldı. Ancak açıklamada, Bodrum’da bu proje dışında yüzlerce inşaat faaliyeti olduğu, her yıl artan yapılaşma nedeniyle yolların bozulduğu, su kaynaklarının yetersiz kaldığı ve yaşam kalitesinin düştüğü vurgulandı.

Açıklamada, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın daha önce yaptığı, “Bodrum’da mevcut yapılaşma kadar imarlı alan var” sözlerine de yer verilerek, mevcut imarlı alanlarda dahi yapılaşmanın sınırlandırılması gerekirken, tarım arazileri, doğal alanlar, ormanlar ve meraların yapılaşmaya açılmasının Bodrum’a yapılacak en büyük ihanet olacağı ifade edildi.

Beton değil tohum atmaya geldik

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, alanın tarıma elverişli olmadığı yönündeki görüşüne de tepki gösterilen açıklamada, bölgede yüzlerce yıllık tarım terasları, dut, incir ve badem ağaçlarının halen var olduğu hatırlatıldı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nün alanda kültür varlığı olmadığı yönündeki değerlendirmesine karşılık ise, yakın çevrede kaya mezarlarının bulunduğu, buna rağmen herhangi bir kapsamlı arkeolojik araştırma yapılıp yapılmadığının belirsiz olduğu dile getirildi.

Açıklamada, Bodrum’da resmi nüfustan fazla konut stoğu bulunduğu, bu konutların önemli bir bölümünün boş olduğu belirtilerek, yeni bir konut projesine neden ihtiyaç duyulduğu sorusu yöneltildi. Bu sorunun yanıtının ise, kentsel dönüşüme finans sağlama amacıyla arsa üretimi ve satışına dayalı bir yaklaşım olduğu savunuldu.

Projenin hayata geçirilmesi durumunda ortaya çıkabilecek olumsuzluklar ise şu başlıklar altında sıralandı:
    •    Toprak zeminin kaybolmasıyla sel riskinin artması
    •    Bitki örtüsünün yok olmasıyla bölgenin daha sıcak hale gelmesi
    •    Endemik bitkilerin ve yaban hayatının yok olması
    •    Tarım alanları ve zeytinliklerde yapılaşma baskısının artması
    •    İnşaat sürecinde ağır vasıtaların yaşamı olumsuz etkilemesi
    •    Su kesintilerinin artması ve yer altı su kaynaklarının azalması
    •    Hayvancılık yapan yurttaşların mera alanlarını kaybetmesi

Açıklamada, başta iktidar ve yerel yönetimler olmak üzere tüm ilgili kurumlara çağrı yapılarak, Bodrum’da betonlaşmanın durdurulması, acil barınma, eğitim ve sağlık yatırımları dışında yeni yapılaşmaya izin verilmemesi istendi. Bodrum’un geleceğine masa başında değil, Bodrum halkıyla birlikte karar verilmesi gerektiği vurgulandı.

Son olarak, 12 Aralık 2025 tarihinde askıya çıkan planlara 15 gün içinde itiraz edileceği kamuoyuna duyuruldu.

Açıklamaya şu kurum ve oluşumlar imza attı:
Ekolegya (Leleg Ekolojik Yaşam), Gümüşlük Forumu, Misgibi1 Bodrum, MUÇEP Bodrum Meclisi

Bodrum Sıcak Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme