- Haberler
- Kültür Sanat
- Anne, Bir Sabah İyiler Kazanacak İrfan Değirmenci Umut ve Mücadeleyi Anlattı
Anne, Bir Sabah İyiler Kazanacak İrfan Değirmenci Umut ve Mücadeleyi Anlattı
İrfan Değirmenci, Bodrum Sıcak Haber'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Gazeteci-yazar İrfan Değirmenci, Bodrum Sıcak Haber’e verdiği özel röportajda yeni kitabı “Anne, Bir Sabah İyiler Kazanacak”ın çıkış hikâyesini, Türkiye’de süren eşit yurttaşlık mücadelesini ve MESEM uygulamasına yönelik sert eleştirilerini anlattı.
Değirmenci, Türkiye’de toplumun zaman zaman karanlık dönemlerden geçtiğini, ancak her dönemde güçlü bir direniş ve umut duygusunun ortaya çıktığını söyledi:
“Bitti bu iş, artık geri dönüş yok dediğimiz anlarda bile gençler bizi şaşırtıyor. Saraçhane’de barikatı deviren gençler, Gezi’de direnen insanlar… Bu ülkede umut hiçbir zaman sönmez.”
Anne, Bir Sabah İyiler Kazanacak kitabının da bu umudu ve direnç duygusunu taşıdığını belirten Değirmenci, kitabında toplumun farklı kesimlerinin maruz bırakıldığı baskıları ele aldığını ifade etti. Kitabında özellikle LGBTİ+ bireylerin hedef hâline getirilmesi, nefret suçları ve eşit yurttaşlık hakkı üzerine yoğunlaştığını anlatan Değirmenci, devlet dilinin hayati sonuçlar doğurduğunu vurguladı:
“Devletin en yetkili kişileri bir kesimi hedef gösterirse, o karanlık sokaklarda nefret cinayetleri işleniyor ve bunun önüne geçemiyoruz. İnsan hakları mücadelesi tam da bu yüzden vazgeçilmezdir.”
Kitabın tanıtım metninde de bu vurgu yer alıyor:
Faşizmin görünmez kılmaya çalıştığı hayatları ve aşkları kayıt altına almak, nefret suçlarının son bulmasına katkı sunmak…
Eşit yurttaşlık ilkesinin altını çizen Değirmenci, devletin asli görevlerini şöyle özetledi:
“Devleti ilgilendiren şey benim nasıl doyacağım, barınma sorunumun nasıl çözüleceği ve güvenliğimdir. Benim özel hayatım devleti ilgilendirmez. Devletin görevi, herkes gibi eşit haklarımı kullanabileceğim ortamı sağlamaktır.”MESEM tepkisi: “Bu sistem adını koymadığınız çocuk köleliğidir”
İrfan Değirmenci, MESEM’i protesto ettikleri gerekçesiyle tutuklanan 16 TİP’li öğrencinin serbest bırakılması gerektiğini belirtti. MESEM’in çocukları korumak yerine tehlikeye attığını söyleyen Değirmenci şöyle konuştu:
“MESEM adı verilen bu cinayet şebekesi kapatılsın diye ses çıkarmayacak mıyız? Aileler çocuklarını okula gönderdiğini sanıyor ama aslında sanayi sitesine teslim ediyor. Sonra da buna ‘mesleki eğitim’ diyorsunuz.”
Çocuk işçiliğinin ve ölümlerinin görmezden gelindiğini vurgulayan Değirmenci şunları ekledi:
“Siz çocukları yalnızca para olarak görenlersiniz. Çocuklarımızın üzerinden elinizi çekeceksiniz. 13–14 yaşındaki çocuklar sanayi sitesinde oyun oynadıklarını sanarken yüksekten düşüp hayatını kaybediyor. Bu çocuk işçilere borçluyuz Bu sistem köleliktir. Çocuk köleliğidir.”
Bakmadan Geçme